Macun Mahallesi 179. Sok. No: 8/13 Yenimahalle / ANKARA info@gidamuhendisleribirligi.com 0(532) 237 69 02
PEYNİRİ ANLAMAK

PEYNİRİ ANLAMAK


ÇİĞDEM ALTUNDAŞ YAZDI

GIDA MÜHENDİSİ/ ARAŞTIRMACI YAZAR

PEYNİRİ ANLAMAK

İnsanlık tarihinde derin köklere sahip, binlerce yıldır üretilen ve dünya genelinde sevilerek tüketilen özel bir süt ürünü olan peynir, farklı kültürlerdeki insanlar için besleyici ve lezzetli bir besindir. Yüzyıllardır insanlar peynir üretimi için çeşitli yöntemler geliştirmişlerdir, bu da peynirin zengin çeşitliliğini ortaya çıkarmıştır. Sütün fermantasyonu ve işlenmesiyle elde edilen peynirin besin değerleri, içeriğine, üretim yöntemine ve olgunluk sürecine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliğinde Peynir: Hammaddenin uygun bir pıhtılaştırıcı kullanılarak pıhtılaştırılması ve pıhtıdan peyniraltı suyunun ayrılmasıyla ya da sütün permeatının ayrılmasından sonra pıhtılaştırılmasıyla elde edilen, farklı sertliklerde ve yağ içeriklerinde, salamura ile ya da kuru tuzlama ile tuzlanarak ya da tuzlanmadan, starter kültür kullanarak ya da kullanmadan, telemesi haşlanarak ya da haşlanmadan, çeşnili ya da çeşnisiz olarak, tekniğine uygun olarak üretilen, olgunlaştırılmadan ya da olgunlaştırıldıktan sonra tüketilen, çeşidine özgü karakteristik özellikleri gösteren süt ürünlerin olarak ifade edilmiştir.


PEYNİRİN TARİHÇESİ

Peynirin ve peynir yapımının kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, süt üreten hayvanların evcilleştirilmesiyle yakından ilişkilidir. Özellikle koyunun, 8.000-10.000 yıl önce evcilleştirilmesinden yaklaşık 2000-3000 yıl gibi bir süre sonra peynir üretiminin başladığı varsayılmaktadır. Vermont Üniversitesi Gıda Bilimi ve Beslenme Bölümü profesörü Paul Kindstedt 2012 yılında yayınladığı Cheese and Culture adlı kitabında ilk peynirin çömlek kaplarda saklanan sütlerin belirli süre sonunda doğal olarak katılaşmasıyla üretilen ve günümüzde de sütün oda sıcaklığında bekletilmesiyle sonucunda, süt bakterilerinin süt şekeri laktozu tüketerek laktik aside dönüşmesi ve sütün pıhtılaşmasıyla oluşan “laktik peynir’’ olduğunu belirtmiştir. 

Antik çağlarda, Yunan, Roma ve Mısır uygarlıklarında peynir üretimi ve tüketimi yaygındı. Bu dönemde çeşitli peynir çeşitleri ve üretim yöntemleri geliştirildi.

Avrupa'da, manastırlar peynir üretiminde önemli bir rol oynadı. Çeşitli bölgelerde farklı peynir çeşitleri üretildi ve yerel kültürlere özgü hale geldi. Keşiflerle birlikte, Avrupa'dan Amerika'ya göçler ve kolonileşme süreci, peynirin dünya genelinde popüler hale gelmesine katkı sağladı. Yeni Dünya'da da yerel peynirler geliştirildi ve Avrupa'ya ihraç edildi. Sanayi Devrimi ile peynir üretimi endüstriyelleşmeye başladı.

Fernandez- Armesto, dünya gıda tarihini insanın gıda ile olan ilişkisindeki aşamalarını sekiz büyük devrimle ifade eder ve sekizinci devrim ; 19.yy'dan itibaren başlayan endüstriyel gıda üretimi ve gedanın küresel dağıtımı ile sanayileşmenin gıda üzerindeki etkilerini kapsar. Peynir de dünya gıda üretimi sürecinde sekiz büyük devrimi geride bırakarak günümüze ulaşan endüstriyelleşen gıdalar arasında yerini almıştır.


PEYNİRİN TEMELİ SÜT

Peyniri anlayabilmek için sütün yapısını öğrenmek gerekmektedir. Sütü peynire dönüştüren dört temel unsur vardır:

*yağ

*protein(kazein)

*Laktoz

*Su

Sütte bulunan yağ, peynirin dokusunu ve lezzetini etkilerken; kazein elastik bir proteindir ve katı maddeler arasındaki pıhtılaşmayı sağlar. Süt şekeri laktoz, mayalanma sürecini başlatırken, bakterilerin enerji ihtiyacını karşılar. Su ise, süt içindeki bileşenlerin peynire geçişini kolaylaştırır; bir kısmı peynirde kalarak, büyük çoğunluğu peynir altı suyunda ortaya çıkar. Mineral ve vitaminler, bu temel yapıların etkileşimiyle peynirin bileşiminde ve peynir altı suyunda yer alır.


Çiğ süt

Çiğ süt: Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğindeki çiğ süt kriterlerine uyan, inek sütü, koyun sütü, manda sütü ve keçi sütü veya bunların karışımlarını ifade etmektedir.

Tebliğde çiğ sütten üretilen peynirler ile ilgili aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir.:

Ø  Çiğ sütten üretilen ve olgunlaştırılarak piyasaya sürülen peynirlerde de etiket bilgilerinde üretim tarihinin ve “çiğ sütten üretilmiştir" ibaresinin en az 3 mm yüksekliğinde yazılması zorunlu olacak.  Yine düzenlemeye göre çiğ sütten üretilen peynirlerde olgunlaştırma süresi en az 4 ay olacak. Bu tür peynirler için her türlü hijyen şartları sağlanmış olacak,

Ø  Çiğ sütten üretilen peynirler dahil olgunlaştırılarak piyasaya arz edilen peynirlerin etiketinde; "üretim tarihinden itibaren en az… gün olgunlaştırılarak piyasaya arz edilmiştir" ibaresi ile üretim tarihinin gün/ay/yıl olarak yazılması zorunlu olacak.

 

 

Pastörize süt

Gıda ve beslenme biliminin ortak amacı olan ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra    insanlara zarar vermeyen besinler ulaştırmaktır. Bu süreçte çiğ sütün geleneksel    peynir üretiminde evlerde kullanıldığı gözlemlense de endüstride riskleri anlaşılmış ve pastörizasyon işlemine yer verilmiştir.

Peynir tebliğinde Pastörizasyon: En az 72 °C’de 15 saniye uygulanan kısa süreli yüksek sıcaklık veya en az 63 °C’de 30 dakika uygulanan uzun süreli düşük sıcaklık veya eşdeğer etkiyi sağlayan diğer zaman-sıcaklık koşullarının kombinasyonunu içeren ve bu uygulamalardan hemen sonra alkali fosfataz testi yapıldığında ürünlerin negatif reaksiyon gösterdiği ısıl işlemi, olarak tanımlanmıştır.

Peynir yapılacak süt genelde iki şekilde pastörize edilir:

Sütün yığın halinde nispeten uzun bir süre tutulduğu “LTLT" sistemi, ikincisi ise sürekli akış halindeki süte nispeten kısa sürede yüksek sıcaklığın uygulandığı “HTST” sistemidir.


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Gıda Tarım Örgütü’nün çalışmaları sonucunda da peynirler üç ana grupta toplanmıştır.

1-     Üretildikten hemen sonra tüketilmeyen; belirli sıcaklık ve bağıl nem koşullarında belirli süre “olgunlaşmış” peynirler,

2-      Yüzeylerinde ya da tüm kitlede geliştirilen özel küfler yardımıyla olgunlaşmaları sağlanan “küflü” peynirler,

 3-Yapıldıktan hemen sonra tüketime hazır olan “taze ya da olgunlaşmamış” peynirler.


PEYNİRİN ÜRETİM AŞAMALARI

Kullanılan sütün yapısı gereği işleme aşamasında bazı teknikler farklılaşsa da genel olarak üretim sürecinin evreleri aynıdır.

Sütün Toplaması ve Hazırlık: İlk adım, taze sütün toplanması ve işlenmesidir. Süt, sağlıklı bir şekilde toplanır ve taşınır. Genellikle pastörize edilir veya ultra pastörize edilir. Sütün kalitesi ve içeriği peynire doğrudan etki eder bu sebeple bu aşama çok büyük önem arz eder.

‘’ kaliteli ilk ürün kaliteli son ürün demektir’’.

 

Mayalamaya Hazırlama -Mayalama: Süt, uygun sıcaklıkta tutularak starter kültürler eklenir. Bu kültürler, sütteki laktozu fermantasyon yoluyla laktik aside dönüştürerek asitlik oluşturur. Bu adım peynirin lezzeti ve dokusunu belirler.

Starter Kültürler

Peynir üretiminde, peynirlere kendine özgü tat, yapı, aroma gibi özellikler kazandırmak amacıyla starter kültürler kullanılabilir

Peynir teknolojisinde kullanılan starter kültürlerin içeriği peynir çeşidine göre değişmektedir.

Beyaz peynirde;

Lactococcus lactis spp. lactis

Lactococcus lactis spp. Cremoris

Kaşar peynirinde;

Streptecoccus salivarius spp. thermophilus

Lactobacillus delbrueckeii spp. Bulgaricus

Pıhtılaşma: Süt, mayalama sürecinin ardından pıhtılaşmaya bırakılır. Bunun için pıhtılaşmayı sağlayan bir enzim genellikle kullanılır. Pıhtılaşma, sütün katı ve sıvı bileşenlerine ayrılmasını sağlar.

Pıhtı Kesimi: Pıhtı, kesilir ve küçük parçalara ayrılır. Bu adım, peynirin suyunu daha fazla salması için pıhtının yüzey alanını artırır.

Pıhtıyı Sıkma ve Süzme: Kesilmiş pıhtı, peynir tülbentleri veya kalıplar aracılığıyla sıkılır ve süzülür. Bu adım, peynirin istenilen kıvama gelmesini ve fazla suyunun uzaklaştırılmasını sağlar.

Tuzlama: Peynir, tuz banyosunda veya tuzun elle sürülmesi yoluyla tuzlanır. Tuz, peynirin lezzetini ve koruyucu özelliklerini artırır.

Olgunlaştırma (Aging): Peynir, hemen tüketilmeyecek ise ve olgunlaşmaya uygun yapıya sahipse belirli bir süre boyunca olgunlaştırma odalarında dinlendirilir. Bu süreçte peynirin lezzeti, dokusu ve aroması gelişir. Olgunlaştırma süresi peynir çeşidine ve üretim yöntemine bağlı olarak değişir.

Ambalajlama ve Dağıtım: Olgunlaştırma sürecinin ardından peynir etiketleme yönetmeliğine uygun ambalajlanır ve dağıtıma hazır hale getirilir. İyi koşullarda saklanarak tüketiciye ulaştırılır.

Üretim temelleri incelendiğinde yıllardır farklı coğrafyalarda benzer yöntemler ile peynir üretiminin gerçekleştirildiği görülmektedir.

PEYNİRDE KÜF

Peynirde küf, doğal bir olgunlaşma sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkabilir. Bazı peynir çeşitleri, özellikle az tuzlu ve yüksek nemli ortamlarda, istenmeyen küf türlerinin gelişimine daha açıktır. Ancak, bazı peynir türleri küfle olgunlaştırılarak özel lezzetler elde edilir. Örneğin, Roquefort veya Stilton gibi mavi peynirler, küfün özgün ve belirgin lezzetini taşır. Bununla birlikte, peynirin üzerindeki küf bazen istenmeyen bir durum olabilir. Peynirdeki küf, peynirin türüne ve üretim sürecine bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak genellikle peynirin tadını ve dokusunu etkileyen bir faktör olarak kabul edilir.

Dünyada Fransızların ünlü Rokfor Peyniri, İngilizlerin Blue Cheese peyniri, İtalyanların Gorgonzola peyniri besleyici küflü peynirlerdir.

Ülkemizde "küflü peynir" olarak satılan peynirler ya bunlardan birisi ya da bunların kendi kültürümüz dahilinde üretilmiş çeşitleridir. Konya (Divle Peyniri), Erzurum (Kerti Peyniri), Burdur (Küflü çökelek) ve Ardahan (Küflü Peyniri), küflü peyniri farklı isimler ile üreten şehirlerin başında gelir.

 

Sonuç olarak, tarih boyunca farklı hayvanlardan elde edilen farklı bileşime sahip sütlerin geleneksel ve modern yöntemler ile işlenmesiyle elde edilen binlerde peynir çeşidi sofralarda yerini alırken peynir üretiminde gıda etiği ilkelerinden sapmadan devam edilmesi gerekmektedir. Tüm bu süreçlerde coğrafi işaretli peynirlerinde korunması büyük önem arz etmektedir.