BEYPAZARI DOĞAL MADEN SULARININ İSVİÇRE (AB) İÇME SULARI TEBLİĞİ YASAL BOR LİMİTİNİ AŞMASI GEREKÇESİ İLE BİR PARTİSİ MARKET RAFLARINDAN TOPLATILDI GMB GN. BŞK FATİH EFE YAZDI
Haber;
İsviçre Federal Gıda
Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu (FSVO) 7 yıldır İsviçre market raflarında
satışta olan Peypazarı Doğal Maden Sularını AB. İçme suları yasal limitleri
üzerinde Bor minerali çıkması sebebi ile geri çağırma kararı aldı (Nisan
2024). Bu karar Beypazarı Doğal Maden Suyu 14.12.2023 üretim ve 14.02.2025
SKT’li 0940.4 parti numaralı ürünler için geçerli olduğunu belirtti.
Bilindiği üzere doğal maden suları mevsim ve yağışlardan etkilenerek içindeki
mineral oranları değişiklik arzedebilir. Beypazarı Doğl Maden Sularının geri
çağırdığı ürünler yukarıda belirtilen parti için geçerlidir.
Bor İle İlgili Paremetreler;
Küresel
çaplı bazı kuruluş ve ülkelerin içme suyu Bor limitleri;
WHO : 2,4 Mg./Lt.
AB: 1 Mg./Lt. (İsviçre)
ABD Çevre Koruma Ajansı : 5 Mg./Lt.
Avustralya Ulusal Sağlık Ve Tıp Araştırma Konseyi : 4 Mg./Lt.
Bor’un İnsan Beslenmesi ve Sağlığı Açısından
Önemi;
Dünya Sağlık Örgütü yetişkin sağlıklı bir insanın beslenme yoluyla
1–13 Mg./Gün bor alabileceğini kararlaştırılmıştır. Limit İnsan kilosu yaşı ve
cinsiyetine göre değişir. Bor her yerde bulunduğundan günlük ihtiyaç özellikle
kabuklu meyve, sebze ve baklagillerden rahatça karşılanabilir. Bor canlı
beslenmesinde muhakkak gerekli bir mikro elementtir. Prostat kanserini önlediği
yönünde olumlu sonuçlar bulunmuştur.(Müezzinoğlu 2008) Beyin ve zihinsel
fonksiyonlar için faydalı olurken vücudun D vitamini ve bazı vücut minerallerin
vücutta düzenlenmesinde rol almakta Ca ve Mg’un azalmasını önleyerek kemik
yapısını korumaktadır. Ülkemizde ve dünyada yapılan pek çok araştırmada borun
kısırlığa yol açmadığı sonucuna varılmıştır.(Korkmaz
2007). Beslenme harici bor işçilerinin bor tozuna maruz kalmasından kaynaklı
sperm sayısında düşüklük, cinsel hayatında gerileme olduğu iddia edilmektedir.
Bu yalnızca iddiadır ve beslenme ile alakalı bir durum değildir. Tabiî ki her
mineral ve elementte olduğu gibi borun da fazlası toksik etki yapar. (Bor’un
İnsan Beslenmesi ve Sağlığı Açısından Önemi Ayten DEMİRTAŞ Ata. Uni. ZF. Toprak
Bölümü, 25240-Erzurum Geliş Tarihi: 04.10.2010, Kabul Tarihi: 05.11.2010)
Değerlendirme;
Yukarıda görüldüğü üzere Ülkeler ve bazı organizasyonlar arasında da gıdalar
hususunda sağlığa etki edecek parametre limitlerinde fikir birliği
ve bir standart yok. Ülkeler kendi hassasiyet, imkan, içinde bulundukları
ekonomik ve kültürel şartlara göre limitleri belirlemiş görünmekte. İsviçre
gıda kalitesi ve güvenliği üst düzey olan bir ülkedir ve toleransları da
o ölçüde katıdır. Ülkemizin de bu hassasiyette olması lazım ancak ekonomik
durum, rekabet ve özellikle Gıda Güvenliği Kültürü açısından daha çok yol kat
etmemiz gerekmektedir. İsviçre gibi ülkelerde uygulanan esas, kriter ve
limitler ülkemizde an itibari ile uygulanırsa en az ve en iyi
ihtimalle %60 işletme kayıt veya onay belgesi alamaz, alsa da ürünlerin
de sağlık parametreleri uygun çıkmaz. Dolayısıyla üretimler durdurulmak zorunda
kalır. Şu an o standarda hazır mıyız? Elbette değiliz bu öz eleştirileri
yapmamız gerekir. Bizlerin yerli markamıza destek vermemiz için Beypazarı Maden
Suyu firmasından ne yapması beklenir? ürününü analiz edip bor miktarının 1
Mg./Lt nin altında olduğunu ispatlaması gerekir. İsviçre’nin
standardı bu… Beypazarı Firması için çıkarılmadı ki bu limit. Dolayısı ile ‘’Vatan,
Millet, Sakarya meselesi haline gelecek bir durum yok. İşin esası ülkemiz
şartlarında Beypazarı kaliteli bir firma ki 7 senedir İsviçre pazarında yer
almış. Ülkemizde üretilen gıdaların %80’inin İsviçre raflarında yer
alamayacağını düşünüyorum. Çünkü işin gerçeği bu ülke gerçekten sağlığa çok
önem veriyor ve buna göre limitleri, kriterleri, standartları var.
Bu durumda ne yapmak
gerekir diye soracak olursanız çok konu başlığı var ama bir an önce bu
seviyeleri yakalamak için çalışmalara başlamak gerek. Öncelik ve özellikle ismi
çok kez değişen Tarım Bakanlığı isminin başına yine GIDA getirilerek Gıda
denince otorite olan Gıda Mühendislerine ivedilikle önem verilmelidir, ön plana
çıkarılmalıdır. Bu liyakatle projeler üretmelidir. Firmalara destek, teşvik ve
buna paralel yaptırımlar uygulanmalıdır. İşletmeler bilinçlendirilmelidir.
Eğitimli teknik elemanlar ustalar yetiştirilmelidir. Denetimler hakkı ile
yapılmalı, sayısı artırılmalıdır. Gıda Firma üretimlerinde sevkiyatlarında,
depolanmalarında ve Satışlarında klasik tabirle ‘’Tarladan Tabağa, Çiftlikten
Çatala’’ her bir noktasında Gıda Güvenliği ve Hijyen kültürünün yerleştirilmesi
gerekmektedir. Gıda ile ilgili sivil toplum teşkilatlarının fikirleri
önemsenmeli ve bu STK.lar da projeler üretmesi gerekmektedir. Bu konular ile
alakalı tebliğ, yönetmelikler çıkarılmalı hatta yasada efektif, uygulanabilir
değişikliklere gidilmelidir.
Sizlerden bu konu ile ilgili önerilerinizi bekliyoruz…
Fatih EFE
GMB Gn. Bşk